Airbnb Turistik Destinasyonların Yığınlaşmasından Neden Sorumlu?

“Trastevere’de kendinizi başka bir Romalı gibi kaybedin” “Paris’te Latin Köşesindeki küçük cafeyi mutlaka görmelisiniz” Bu tip işbirlikçi iddialarla Airbnb gibi platformlar dijital dünyada turist destinasyonlarının imajını yaratmakta.

UOC’ye bağlı Ekonomik ve Ticari Çalışmalar yapan inceleme grubu tarafından Airbnb gibi bazı platformların paylaşımlarında bir turistin görüşü yerine paradoksal olarak sanki yerel halktan biriymiş gibi gerçek olduğu duygusunu yaratıp orada yaşayanların asıl isteklerini göz ardı ederek ve orada yaşayanların kimliklerinin avantajını kullanıp turistlere tavsiyede bulunarak konuyu ticarileştirdiği ortaya konuldu.

UOC’nin Ekonomi ve İş İdaresi Fakültesi’nde profesör olan ve NOUTUR Araştırma Şirketinde yapılan araştırmada görev alan Lluis Garay; “Airbnb’in turistleri bir şehre çeken platformlardan en önde gideni olduğunu gördük. Özellikle Airnbn gibi platformların iş yaptıkları yerlere insanları yönlendirmek için kendi sitelerinde çıkarcı duyurular yaptığını anladık” şeklinde görüş bildirdi.

Airbnb ile ilgili Data Araştırması

NOUTUR grup yıllardır Airbnb gibi platformların reklamını yaptıkları şehirlerdeki etkisini araştırdı. Bu yeni araştırmanın ana hedefi bu gibi platformların turistik destinasyonların imajını nasıl geliştirdiği üzerineydi. Bunu anlamak için araştırma grubu daha önceki çalışmalarında geliştirdikleri bir metodolojiyi izlediler. Araştırmada 24,000 Airbnb kullanıcısının 500 adet yakın mesafe yerleşimlere gittiklerinde aktardıkları izlenimler üzerinde durdular.

Çalışmada özellikle gidilen yerlerle ilgili kullanılan algısal ve duygusal tarifleri sınıflandırdılar. Sonunda Airbnb’nin gidilecek yerlerle ilgili yaptığı yorumların, reklamların ve yazdıklarının turistleri gidilen yerde ikamet etmeğe teşvik ettiği ortaya çıktı.

Bağlantı Uzmanları

Sürdürülebilir Turizm ve ICT’nin akademik direktörü Soledad Morales Airbnb’nin son derece kurnaz bir biçimde destinasyonlardaki ev sahiplerini kullanarak turistleri oraya bağlamak için elindeki her türlü medyayı kullandığını ifade etti.

Morales’in altını çizerek söylediklerine bakalım. “Tavsiye etme babında şirket gidilecek yerlerdeki mülk sahiplerinin Airbnb’den bağımsız gibi gözükerek turistlere orada uzun süre kalmayı önermelerini teşvik etmekte. Airbnb gibi platformlar kiralanacak evlerin sahiplerini adeta bir büyükelçiye dönüştürerek yöreyi markalaştırmakta ve şirketin felsefesini misafirlere empoze etmekte kullanmaktadırlar.

İlginç bir şekilde, Airbnb her destinasyon için rehber kullanmaz. Sadece en fazla ziyaret edilen ve turizme doymuş şehirlerin yakınındaki yerler için her durumda rehber kullanırlar. Morales bunun açıklamasını şöyle yapıyor. “Bu davranış tarzı sömürgeci bir vizyona sahiptir. Dünyada en çok ziyaret edilen ve coğrafi olarak kuzey yarım kürede olan yirmi kadar şehri hedefler. Afrika kıtasındaki şehirler buna dahil değildirler.

Destinasyonların Klişelenmiş Görünümleri

Bu çalışmanın varmış olduğu ana sonuçlardan biri turist destinasyonlarının Airbnb tarafından yayılan bir çok görüntüsünün şablon olarak hemen her şehirde olan aynı dükkanlar, aynı sokaklar, aynı meydanlar olduğu şeklindedir.

Şaşırtıcı bir başka sonuç ise Airbnb’nin reklamlarında, broşürlerinde bir tek güvenlik kuralına bile yer vermemesidir. Bunu adeta teyit eder biçimde pandemi sırasında Airbnb’nin stratejisi insanları bulundukları şehrin yakınlarına gidip harcama yapmaya teşvik etmesidir.