Ekoetiketler Turizmin Olmazsa Olmazı Olacak Mı?

Doğa dostu olduğunu gösterir ekoetiketleri websitelerinde, otel tabelalarında hatta plajlarda görmekteyiz. Otuz yıldır bu etiketler seyahat edenlere doğa dostu hangi destinasyonlara gidebileceklerini söylüyor. Araştırmalara göre özellikle turizmin çevreye olumlu etkisini gösterebilmek açısından ekoetiketler daha fazla önem kazanarak seyahatlerin vazgeçilmezi olacak.

Yeşil Anahtar, Avrupa Ekoetiket, Yeşil Gezegen… gibi çıkartmalar ve diğer benzeri plakalar otellerin ön cephelerinde, web sitelerindeki reklamlarda, hatta plajlarda her geçen gün daha fazla görülmekte. Bu sertifikalar ilk defa 1990’larda ortaya çıktı ve geçen zaman içinde hızlı bir şekilde gelişti.

MT Lab’in başkan yardımcısı Paul Arseneault sosyal farkındalığın hiç olmadığı kadar önem arz ettiğini, turizmde çevresel sorunların tahminlerin ötesinde öncelik kazandığını vurguladı.

Yeşil aklama (*) tuzağına düşmeden tüm bu promosyon ve gelişmeler her şeyin üstünde bir tek şeyin altını kalın çizgilerle çizmektedir: müşteri artan bir hızla sürdürülebilirlik istemektedir.

Eksperlere göre ekoetiketler yakın zamanda turizm sektöründe vazgeçilmez duruma gelecekler. Çevreyi değerlendirmede yüksek ve düşük  performansı gösteren plakaların kabulü şirketlerin yapacağı sürdürülebilirlik savını daha güvenilir şekilde yapmalarına yol açacaktır.

Eko turizm plakaları turizm sektörünün şeffaflığını artıracak ve seyahat edenlere seçme imkanını sağlayarak çevrenin korunmasındaki performansı artıracaktır. Firma araştırmalarına göre global tüketicilerin %75’i satın alacakları turizm ürünlerinin üstünde sürdürülebilirlik etiketini görmek istediklerini ifade etmişlerdir.

Turizm pazarlayan çok uluslu şirketlerin kullanacakları eko etiketler kullanıcının güvenini kazanabilmek açısından güvenilir bilgiyi içerecek şekilde düzenlenecekler.

Tıpkı el aletlerinde olduğu gibi seyahatinde bir ürün sayfası olacak ve o sayfa ürünün çevreye olan etkisini ve sürdürülebilirlik derecesini seyahat edenlere sunacaktır. İster bağımsız olarak yaratılan ekoplakalar olsun, ister yetkili kurumların değerlendirmeleri sonucu verilecek ekoetiketler olsun, seyahat ve turizm şirketlerinin şeffaflığını geliştirecek, gelirini artıracak ve sürdürülebilirliğini teşvik edecek bu kalite göstergelerine sahip olabilmek için bir an önce harekete geçmeleri onların menfaatine olacaktır.

(*)
Kökeni, politik anlamda kullanılan “Whitewashing” kavramından türeyen ve ilk defa 1999 yılında “Greenwash” olarak Oxford sözlüklerinde yer alan kavram, çevreye karşı duyarlılık gösteriyormuş gibi toplumsal bir imaj yaratmak isteyen kurumların yaptıkları yanlış ve yanıltıcı bilgilendirme olarak tanımlanmıştır. Greenwashing kavramının Türkçede ki karşılığı “yeşil yıkama ya da yeşil boyama” olsa da anlamını tam olarak karşılayan çevirisi “yeşil aklama”dır.