Omotenashi çoğu zaman Japon misafir severliği olarak tercüme edilir. Pratikte toplumdaki çatışmayı önlemek için nezaket ile uyumluluğun birlikteliği olarak adlandırılmaktadır.

Omotenashi Japonya’da bir yaşam biçimidir. Mesela soğuk havalarda insanlar başkalarına mikrop bulaştırmamak için maske takarlar.

Yan komşu bir tamirat yapması gerektiğinde komşusunun çamaşırlarının tozdan kirlenmesi ihtimalini düşünerek hediye kutusu içinde ona çamaşır tozu hediye eder.

Mağaza ve restoran çalışanları Japonca’da irasshaimase diye anılan şekilde, başlarını eğerek size hoş geldiniz derler. Para üstünü bozukluk olarak verirlerken paranın yere düşmesini önlemek için elinizin altına ellerini koyarlar. Siz dükkandan çıkarken gözden kaybolana kadar kapı önünde başlarını eğmeleri alışılmadık bir davranış değildir.

Omotenashi’ye makineler de dahildir. Taksilerin kapıları otomatik açılır. Beyaz eldiven giyen taksi şoförleri yolcudan bahşiş beklemezler.

Asansörler sizi beklettikleri için Japonca ve İngilizce özür dilerler. Yol tamiratını gösteren uyarı levhasında kasklı işçinin eğilerek selam veren halde fotoğrafı vardır.

Omotenashi’nin kökeni çay seramonisidir

Japon kültüründe kendi gruplarının en dışındakiler en fazla saygıyı görür. Yabancıların bu kültüre böylesine şaşkınlıkla hayran olması bu nedenledir.

Osaka’da İspanyolca öğretmenliği yapan Carmen Lagasca:

“Dokuz senedir burada olmama rağmen hala şaşırmaya devam ediyorum. Otobüste insanlar yanınıza oturmadan önce ve kalkarken başlarını eğerek bana selam veriyorlar” şeklinde konuştu.

Onomichi’de incoming turizmi yapan seyahat acentesinin sahibi Noriko Kobayashi’nin görüşü şu şekilde:

“Çoğumuz burada atasözleriyle büyütüldük. Bize birisi iyilik yaparsa biz de diğer insanlara  iyilik yapmak zorundayız. Fakat biri bize kötülük yaparsa aynı kötülüğü başkalarına yapmamamız lazım. Bu inanışların davranışlarımızda nezaket ve kibarlık yarattığına inanıyorum”

Hizmet ruhu olarak tercüme edilen Omotenashi kelimesinin kökeni Japonlar’ın ünlü çay seremonisinden gelmektedir. Çay seremonisinde ev sahibesi misafirden hiç bir karşılık beklemeden törene uygun atmosferi sağlamak zorundadır. Çay kasesini seçerken, odanın içindeki vazoya hangi çiçeği koyacağına karar verirken, dekorasyonla uğraşırken ana düşünce misafiri memnun edebilmektedir.

Bu kadar nazik davranmanın en güzel yanı nezaketin kızamık hastalığı kadar bulaşıcı olmasıdır. Bir süre sonra insan kendini daha kibar, daha toplum yanlısı hissetmeye başlar.

Yerde bulduğu para cüzdanını polise teslim eder. Trafikte diğer sürücülere yol verdiğinde gülümser, yola çöp atmaz ve asla konuşurken sesini yükseltmez.

Japonya’yı ziyaret eden herkesin Omotenashi’yi benimseyip evine taşıması ve oradan kelebek etkisiyle tüm dünyaya yayılması hoş olmaz mıydı?