Metaverse Turizm Hemen Yakınımızda
Sanal turizmin istikbali var mı? Hakiki turizmin duygularını taşıyamayacağı gerçeğinin bilinmesine rağmen sanal dünya bir sürü imkanlar sunmakta.
"Açık olalım. Metaverse hiç bir zaman hakiki turizmin yerini dolduramaz." Bu sözler Esthu'da ki Angers Üniversitesi Yaratıcı Turizm bölümü başkanı Sophie Lacour'a ait. Buna rağmen turizm profesyonelleri bunun çok ilginç bir deneyim olabileceğini söylemekten çekinmiyorlar. Evet sanal turizm turizm pazarının değişimi olacaktır ancak en azından yakın bir gelecekte seyahat tecrübesinin yerini almaktan uzaktır.
Sanal Turizm, Gerçek İlgi
Global çevirim içi pazar araştırma platformu, Dynata, turizmde metaverse konusunu araştırmayı kamuoyu ile paylaştı. Ekonomide Yeni Deneyimler başlığıyla yapılan araştırma 11 ülkede 11,000 tüketici kullanılarak yapıldı. Araştırmaya katılanların %40'ı sanal seyahate ilgi duyduklarını, %51'i ise sanal ziyaretle müzeleri, sanat galerilerini veya sergileri gezmek istediklerini söylediler.
Accenture tarafından 35 ülkede 24,000 kişiyle yürütülen bir diğer ankete katılanlar turizmde sanal gezmeye ilgi duyduklarını onayladılar.
Araştırmaya katılanların %50'si sanal otel konaklaması veya aktivite satın alarak bu deneyimi yaşamak istediklerini ifade ettiler. Orta yaş grubunda bu oran %55 iken, genç kuşakta %29'da kaldı.
Sanal turizmin tercih nedenlerinin uçmak istememek, pandemi sırasında evde kalmak zorunda olmak, daha düşük bir bütçeyle seyahat edebilmek ve yaşlı kuşak için uzun uçuşlarda yorgun düşmemek şeklinde olduğu ifade edildi.
Yalnızca "Sanal Tur" dan Öte
Sophie Lacour'a göre metaverse yalnızca 3D de simgesel yerler gösterdiği için ilginç değil. Aynı zamanda tüm seyahat boyunca seyahatin içinde olması onu cazip kılmakta. Böylelikle gelişmiş web siteleri tasarımlayıp gezginlerin seyahat öncesi kalınacak otel odalarının detaylarını ve gidilecek yerdeki yaşanabilecek deneyimleri görmesini sağlayacak.
Tam anlamıyla ifade etmek gerekirse bir otel veya otel zinciri ziyaretçileri etkilemek üzere deniz kenarında veya işlek bir mekanda sanal bir arsa satın alacak ve ziyaretçiler tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi yapılacak otelin yerini tespit edecekler. Sonra gezginler değişik oda tipleriyle, yeme içme bölgesiyle, spor salonuyla, yüzme havuzuyla bir otel tasarlayacaklar ve günü birlik turlar gibi ilave ürünler önerecekler. Web sitesinin bu bölümünde otel, düzenli etkinlikler önererek kendi taraftarını yaratacak, anime edecek ve yönetecek. Son tatil yaptığınız yerde sanal bir konsere dahil olarak kendinizi o atmosferde hissetmek, promosyon e postası almaktan size çok daha iyi gelecek.
NFT'nin Cazibesi
Metaverse henüz bebekliğini yaşarken, diğer taraftan NFT'ler turizm profesyonellerinin çoktan ilgisini çekmekte. Düşünülen, tatil yerini seven kişilerin iadesi mümkün olmayan jeton satın alarak çoğu kez sanal ortamda dijital sanat eseri sahibi olup binaya veya deneyime olan sevgilerini ispat etmeleri. Cannes şehri bunun denemesini yaptı.
Cannes Film Festivali'nin Fortnite şehrinde tekrarlanmasından sonra, şehir idaresi ellerindeki kıymetlerin bazılarını Cannes Lions Festivali sırasında NFT olarak açık artırmaya çıkardı. Boulevard de la Croisette, Palais des Festivals, Port Canto, the Ile Sainte-Marguerite, Sualtı Müzesi, Malmaison, Eski Liman, Forville Pazarı, Suquet, Pointe Croisette sanal olarak web sitesinden satışa sunuldu. Satıştan 330,000 Euro hasılat elde edildi. Her şanslı alıcı satın aldıkları yerin dijital temsil belgesini ve aynı zamanda 3 boyutlu modelini elde ettiler.
NFT satışları belediyeler için çevre ve sosyal aktiviteleri finanse etmenin yeni ve yaratıcı yolu. Böylelikle toplanan paranın %10'u gelişme projelerinin desteklenmesi için Cannes Bağış Fonuna transfer edildi. Bu prensibe göre satın alan kişi satın aldığı NFT'yi Maldive Adalarına seyahat etmek için, Norveç'in kuzeyindeki Svalbard Adalarında günü birlik tur almak için veya Nepal'de yürüyüş yapmak için muhafaza edebilecek. Şüphesiz bu trend turistleri baştan çıkartacaktır.
Avrupa'da Görülmeye Değer Müzeler
Hermitaj – St. Petersburg, Rusya
Saint Petersburg’daki Hermitaj Müzesi Louvre Müzesi’nden sonra Avrupa’da en geniş alana sahip olan 2. müze. Ziyaretçilerde en fazla hayranlık uyandıran müze denilirse abartmış olmayız.
Müze kompleksindeki General Staff binasında göreceğiniz 19. yüzyıla ve 20. yüzyıla ait geniş koleksiyon insanın aklını başından alacak kadar görkemli. Buradaki bölümler Matisse, Van Gogh, Picasso, Gaugin, Monet, Cézanne and Degas eserleriyle dolu.
Reina Sofia – Madrid, İspanya
İspanyol sanatının en iyi örneklerini görmek istiyorsanız Madrid’deki Reina Sofia Müzesi’ni gezmeyi kaçırmayın. Resmi ismi Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofía olan müze İspanya’nın milli modern sanat müzesi. Müze koleksiyonları 20. yüzyılın başından bugüne kadar İspanya’nın tarihi ve sosyo-ekonomik olaylarını yansıtmakta.
Eserleri sergilenen modern İspanyol sanatçılarının yanı sıra en çok ilgi çeken 20. yüzyılın en büyük iki ustası olan Picasso ve Dali’nin eserleri. Sürrealizm ve kübizm sanatının en güzel örneklerine burada rastlayacaksınız.
Museu Nacional Do Azulejo – Lizbon, Portekiz
Azulejos Müzesi’nde sadece İberya yarımadasına özgü, adore mimarisinin örnekleri olan harikulade renklerdeki çiniler görülmeye değer.
Müzenin koridorlarında gezinirken İncil'den tasvir edilen sahnelerin geniş panolar üzerindeki resimlerinden başka modern, avan-gard veya minimalist çini desenleri göreceksiniz.
Madre de Deus Kilisesi (Allah'ın Annesi Kilisesi) başlı başına müzenin göz bebeği. Onaltıncı yüzyıl şapelini nefes kesen mavi ve beyaz azulejos (çiniler) kaplamakta. Altın sunaklar ve Brezilya'dan getirilen ağaçlardan yapılan oyma sanatından eserler ve André Gonçalves'in tabloları ayrıca birer sanat şaheseri.
Azulejo Müzesi'nin bir diğer görülesi eseri Lizbon'un Büyük Panoraması. Uzunluğu 23 metre olan bu panoda şehrin büyük bir kısmını yıkan 1755 depremi öncesi Tagus nehrinden 14 kilometreye kadar uzanan Lizbon şehri görüntülenmekte.
Svaneti Tarih ve Etnografi Müzesi - Mestia, Gürcistan
Kafkasya'nın en güzel kasabalarından birinde onun kadar güzel bir müze, Svaneti Tarih ve Etnografi Müzesi.
Müze Svaneti bölgesinin kültür ve tarihine odaklanıyor. Müzede ikonların, el yazmalarının, çok çeşitli silahların, mücevherlerin ve Kafkasya bölgesi madeni paralarının zengin bir koleksiyonu sergileniyor.
Dali Tiyatro Müzesi - Figueres, İspanya
Müzenin tamamı Dali tarafından tasarımlanmış. Daha müzenin dışından gariplik başlıyor. Neden bu figürlerin başlarının üstünde ekmek somunu var?
Müzeye giriş yapıp bir avludan geçtikten sonra geniş bir salonda ziyaretçilerin Salvador Dali'nin eserlerini yoğun şekilde incelediklerini göreceksiniz. Klasik bir otomobil içinde çok iri iki insan figürü bulunmakta. Otomobilin üstünde başlıklı bir kadın heykeli, onun yukarısında bir direğe zincire bağlı bir gemi maketi. Duvarın yukarısında onları seyreden garip cisimler. Bunlar neyi temsil etmekteler?
Müzenin diğer bölümlerinde Dali'nin 1,500'e yakın eseri bulunmakta. Bunların çoğu tanınan sürrealist resimler ve heykeller. Fakat ayrıca Dali'nin eskiden yaptığı empresyonist ve kübik eserleri de sergilenmekte.
Uffizi Galerileri - Floransa, İtalya
Uffizi Galerileri Toskana'nın Büyük Dükü Cosimo I de Medici'nin emriyle 1560-1580 yılları arasında Giorgio Vasari tarafından tasarlanıp inşa edildi. Başta galerinin içindeki odaların hakimler, teknisyenler ve tüccarlar tarafından kullanılacağı tasarlanmıştı. İkiyüz sene sonra, 1769'da Uffizi resmen müze olarak halka açıldı. Bugün galerinin içindeki 50 salonda 13. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar olan kıymetli resimler sergilenmekte.
Bunların en önemlileri Giotto tarafından yapılan Ognissanti Madonna, Paolo Uccello tarafından yapılan San Romano Savaşı, Piero della Francesca’nın Federico da Montefeltro tasviri, Boticelli tarafından yapılan Venüs'ün Doğuşu. Leonardo da Vinci ve Michelangelo'nun eserleri galerinin en önde gelen parçalarından.
British Museum - Londra
British Museum yılda 6 milyon kişi tarafından ziyaret edilen Londra'nın 1 numaralı ilgi odağı. Müze 8 milyona yakın objesiyle insanlık kültürüne, sanata ve tarihe adanmış.
Müzenin en ünlü koleksiyonları arasında Rosetta Taşı, Elgin Mermerleri, Sutton Hoo'ın gömü miğferi ve hatta Easter Adası Başı heykeli bulunmakta. Müzede aynı zamanda Katebet'in harikulade altın maskesinin de içinde olduğu, Mısır'lılara ait bir çok mumyalar mevcut.
British Museum Londra'nın Bloomsbury semtinde olup her gün saat on ile beş buçuk arasında açık. Rezervasyon yapmadan gelmemeye gayret gösterin.
Doğa Tarihi Müzesi - Londra
Londra'nın Güney Kensigton bölgesinde yer alan Doğa Tarihi Müzesi Londra'nın en iyi müzelerinden biri olup görülmesi gerekenler listenizin en başlarında yer almalıdır. Müze haftanın 7 günü saat on ile beş buçuk arasında açıktır.
Sir David Attenborough'un büyük katkılarıyla sergilenen en ünlü dinazor iskeletleri aynı zamanda bir çok filmde ve belgesellerde yer aldı. Müzeye giriş ücretsizdir.
Tatillerde çok uzun kuyruklar oluştuğundan gitmemenizi veya çok erken gitmenizi öneririz.
Cagliari Arkeoloji Müzesi - Sardunya, İtalya
Sardunya Adası'nın başkenti Castello'nun göbeğinde bulunan bu büyük müze Sardunya'nın zengin tarihinde yer alan tarih öncesi arkeolojik el yapımı eşyaları içinde barındırmaktadır.
Sergiler görkemli bir mimariye sahip müzenin 3 katına yayılmış durumundadır. Müze binasının ayrıca güzel bir bahçesi bulunmaktadır. Müzede Nurajik çağ öncesi ve Nurajik çağa ait eserleri görebilirsiniz. Nurajik Medeniyeti yalnız Sardunya'ya özgü bir medeniyet olduğundan başka yerde eşi olmayan buluntuları görme fırsatınız olacak.
Cagliari Arkeoloji Müzesi ayrıca Mont'e Prama Devleri heykellerine ev sahipliği yapmaktadır. Mont'e Prama Devleri gizemi bulunamayan ve hala araştırılmakta olan dev heykellerdir.
Bergama Müzesi - Berlin
Berlin'de bulunan Bergama Müzesi şehrin en ilgi çeken yerlerinden biridir. Müze 1910 ile 1930 yılları arasında inşa edilmiştir. Kendisinden başka 4 ayrı müze ile aynı bölgede bulunmaktadır.
Müzedeki önde gelen ve tüm dünyada bilinen Bergama Sunağı Anadolu'dan, İştar Kapısı Babil'den, Pazar Kapısı Batı Anadolu'da bulunan Milet Harabelerinden ve Mshatta Gate (Kış Sarayı Ön Cephesi) Ürdün'den getirilmiştir.
Müze her birinde farklı koleksiyonlar olan 3 kanata bölünmüştür. Klasik Antik Eserler koleksiyonu Roma ve Yunan sanat eserlerini kapsamaktadır.
Yakın Doğu Antik Müzesinde Mezopotamya, Suriye ve Anadolu'dan 6,000 yıllık bir zaman dilimini kapsayan 270,000 parça el yapımı eşya sergilenmektedir. İslam Sanatları Müzesi 7. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar uzanan bir dönemde yapılan İslam Sanatları eserleri koleksiyonunu içermektedir.
Avrupa'nın En İyi 10 Gastronomik Pazarı
Restoranlara, barlara, tavernalara ilave olarak, gastronomiye ilgi duymayan kişiler için bile gastronomik pazarlar her gezginin ajandasında yer almalıdır. Bir süredir bir çok şehir geleneksel eski pazarları, otantik gastronomi cennetine çevirdiler. Her türlü spesiyalitenin anında tadıldığı, taze ve mahalli ürünler müşterilerin ilgisini beklenilenden daha fazla çekti.
Musement platformu Avrupa'daki 99 pazarın instegramda beğenilme sayısına göre bir sıralama yaptı.
10/ Kauppatori, Helsinki
Listenin 10. sırasında 42,519 beğeni oyuyla Helsinki'deki Kauppatori Meydanı Pazarı var. Helsinki şehir merkezine çok yakın, güneyinde Baltık Denizi, doğusunda Katajanokka olan bu pazarda somon balığı veya ringa balığının yanı sıra taze ve tütsülenmiş balık, et, meyve, sebze ve tatlıları tezgah yanlarında duran masalarda yiyebilir, yün şapkalar, atkılar, ren geyiği derisinden yapılmış el işi eşyaları uygun fiyatlara satın alabilirsiniz.
9/ Old Spitalfields Market, Londra
Instagram'da 51,704 kişi Londra'da Liverpool Caddesine bir kaç metre uzakta Old Spitalfields Pazarına oy verdi. Bu pazarda 350 yıldır eski dönem kıyafetleri, lezzetli sokak yemekleri ve sanat eserleri satışa sunulmakta.
Aynı zamanda müzikal ve kültürel etkinliklere de konu olan bu mekandaki 41 tezgahta Fransız krepinden, Çin mantısına veya Napoliten pizzaya kadar dünyanın her yerinden değişik yemekler bulunmakta.
8/ Leadenhall Market, Londra
Yine Londra'da 54,984 beğeni alan Leadenhall Pazarının tarihi 14. yüzyıla kadar uzanmakta. O zamanlar sadece et ticaretinin yapıldığı bu pazar şimdi Londra'nın en eski kapalı pazarı konumunda. Pazar buna ek olarak Harry Potter, The Making of Dragon Alley filminin esin kaynağı olmuş.
Günümüzde pazarın içinde ve dışında bir çok barlar, dükkanlar ve moda olan restoranlar mevcut. Tarihe meraklı olan ziyaretçiler aynı zamanda gastronomik seçenekler için de bu pazarı tercih etmekteler.
7/ San Miguel Market, Madrid
Bir çok kişi bu pazarın La Paz'dan San Fernando'yu geride bırakarak Vallehermoso'ya kadar uzanan coğrafyadaki pazarlardan bir farkı olmadığını söyleyecektir. Ancak Instagram'da 57,728 kişi, merkezi konumdaki San Miguel Pazarını beğendiklerini ifade ettiler.
Tasarımı Alfonso Dubé y Díez tarafından yapılan demir konstrüksiyondan oluşan mimariye sahip pazar 1916 yılında hizmet vermeğe başladı. Gastronomik pazarların öncüsü olarak kabul edilen bu yer 2009 yılında yeni bir konsepte kavuştu. Her yıl 10 milyon kişi bu pazarı ziyaret etmekte.
Pandemi esnasında 9 ay kapalı kalan mekan 2 Temmuz, 2021 tarihinde yeniden açıldı. Pazarın içinde Jordi Roca, Rodrigo de la Calle, Javi Estévez and Kike Pedraz (La Tasquería) ve Iván Morales gibi ünlü şeflerin işlettikleri restoranlar var.
6/ Torvehallerne, Kopenhag
Kopenhag'da yerleşik Danimarka'nın en popüler pazarı olan Torvehallerne Pazarı 2011 yılında kuruldu. Instagram'da 58,846 kişi bu pazarın lehinde beğeni gönderdi. Cam vitrinlerin özellik kattığı hallerde 60 adet ayrı ünite bulunmakta. Bu birimlerde her türlü yiyecek çeşitlerinden içkilere, şaraplara, yemek tarifleri yapan kitaplara kadar her şeyi bulmak mümkün.
5/ Naschmarkt, Viyana
Sıralamada beşinciliği 76,859 beğeni tercihiyle Viyana'nın en iyi bilinen gastronomi pazarı alıyor. Wienzeile'de yer alan ve 1.5 kilometre mesafeye kadar uzanan Naschmarkt 16. yüzyıldan beri faaliyette. Genç kuşağın buluşma tercihi olan çarşının içinde uluslararası mutfağın temsilcileri olan restoranlar ile bir çok trendi bar bulunuyor.
İçindeki 120 ayrı birimde Avusturya spesiyalitelerini, İsrail yemeklerini veya organik gıdaları tadabilirsiniz. Turist rehberleri için de popüler olan bu mekanı fazla kalabalık olmasından ötürü Cumartesi günleri gezmenizi tavsiye etmiyoruz.
4/ Viktualienmarkt, Münih
Münih'in tam kalbinde olan Viktualienmarkt 85,462 oyla sıralamada dördüncü sırada. Canlı bir atmosferin hakim olduğu çarşıda 22,000 metrekareye yayılmış 140 tezgahta taze organik meyve, çiçek ve peynir çeşitleri satılmakta.
Soğuk Bavyera birası içmek ve mahalli yemekleri tatmak isteyen ziyaretçiler bundan daha iyi bir yer bulamazlar. Bu arada Karl Valentin, Weiss Ferdl, Liesl Karlstadt, Ida Schumacher, Elisa Aulinger ve Roider Jackl gibi folk şarkıcı ve komedyenlerin heykellerinin bulunduğu çeşmeler de pazarın ilgi odaklarından.
3/ Markthal, Roterdam
Roterdam'daki Markthal pazarı bu ankette 113,443 beğeniyle sıralamada üçüncülüğü aldı. Geniş çatısıyla şehrin en dikkat çeken ve modern mimarisine sahip mekanın mimarları Arno Coenen ve Iris Roskam.
Pazarın içindeki 100'e yakın tezgahlarda uluslararası sayısız tatları, aromatik Brezilya kahvesini ve Hollanda peynirlerini deneyebilirsiniz.
2/ La Boqueria, Barcelona
Barcelona'da ki La Boqueria pazarı 169,513 beğeniyle en popüler çarşı sıralamasında ikinciliği aldı. Burası göz alıcı demir yapısıyla öne çıkan bir Katalan pazarı. Genişliği 2,583 metre kare olup içinde 300 tezgah var. Yerel dille bu tezgahlara paradas diyorlar.
Bir renk cümbüşü ve lezzet cenneti olan La Boqueria pazarı, şehrin en popüler caddesi olan Rambla de Barcelona'da olması nedeniyle turistler tarafından en çok rağbet gören yerlerden biri.
1/ Borough Market, Londra
İşte size 1 numara. Instagram'da toplam 501,734 beğeniyle Londra'da ki Borough Pazarı Avrupa'da ki en iyi pazar seçildi.
Southwark Cathedral ve Borough High Street arasındaki demiryolu köprüsünün altında yer alan Viktorya dönemi yapımı pazar, Londra Köprüsünden ve Londra Kulesinden bir kaç adım ötede ve şehrin en eski yapılarından.
Çarşıdaki 130 satıcı ve üretici, İngiltere'nin ve dünyanın her yerinden, başka yerlerde bulamayacağınız çeşitlikte gurme ürünleri, balık ve et satıyorlar. Çarşıyı ziyaret ederseniz Blue Stilton peyniri satın almayı ve few 'ale' beers içmeyi unutmayın.
Havalimanı Personel Eksikliği Havayolu Taşımacılığını Zora Sokuyor
Özellikle Avrupa'da ki havalimanlarında yaşanan sorun dramatik ve ilerki dönemlerde daha da fazla büyüyeceği düşünülüyor. Bunun ana sebebi yolcuların rahat biçimde uçağa binmelerinin sağlanamaması.
Gerçekte bu sorun her hub için geçerli değil. Asıl sorunu yaşayan havalimanları, havayollarını aktarma merkezi olarak barındırmakta olanlar.
Uzmanlara göre yaşanan krizin baş sorumlusu havalimanlarının pandemi sonrası yoğun faaliyette bulunmaya kaldığı yerden devam etme öncesinde, çıkabilecek pürüzlerin yöneticiler tarafından tahmin edilememesi. Havayolu trafiğinin bir çöküş dönemi geçirdikten sonra 2020 yazında tekrar hız kazanmasının ardından aynı yılın sonbaharında tekrar gerilemesi tecrübesini yaşayan karar vericiler, akabinde gelen ikinci düzelmenin sorunsuz akışı için alınması gereken tedbirlerde ürkek ve tutuk davrandılar.
Havayolu trafiği yeniden akmaya başladığında sanki gizli bir el düdüklü tencerenin kapağını kaldırdı ve yolcuların sabırları kaynayarak dışarı taştı.
Belli bir düzen içinde olmasa bile yolcuların uçağa binmesi için gereken aşamalar şunlardır: Park alanına girip aracı park etmek, oradan terminale girmek, sonra güvenlik kontrolünden geçmek, daha sonra check-in kontuarına uğramak, el bagajı güvenlik taramasından geçerek pasaport kontrolu sırasına girmek ve sonunda uçağa binmek. Tüm bu sayılan engeller gözden uzak tutulmaması gereken darboğazlardır.
Bunların üstesinden gelmenin tek yolu her bir aşamaya yeterli sayıda eleman tahsis etmek ve böylelikle tek tek aşılması gereken engelleri kolaylaştırmaktır. Aslında havalimanları en yoğun trafiklerin üstesinden gelmek için modern techizatlarla donanımlıdır. Yeterki bu donanımlar işlevlerini yerine getirsin.
Bir çok havalimanı henüz tam kapasitede çalışmıyor. Daha doğrusu yeterli eleman bulamadığı için çalışamıyor. Konu oldukça karışıktır. Yetkililerin kimi sorunları polis kuvvetleriyle, kimi taşeron firmalarının elemanlarıyla, kimi şirket çalışanlarıyla, kimi de havalimanı personeliyle aşmaya çalışmaktadırlar. Bu tarafların her biri kendi yöntemlerinin en doğru olduğunu savunduklarından taraflar arasında koordinasyon sağlanamamaktadır.
Sonuç olarak havalimanı üst yönetiminin çıkabilecek sorunları öngörememesinin bu kaosta önemli rolü vardır.
Nüfusun büyük çoğunluğunun aşılanmasının, seyahat etmek için pandemi döneminde oluşan tüm engellerin aşılması sonucunu doğuracağını, bunun da seyahat etmek isteyen insan sayısında adeta patlama yaratacağının tahmin edilmemesi sorunun ana kaynağını oluşturmuştur.
Pandemi esnasında bir çok donanımlı personelin işlerine son verildi. İstihdam etme koşullarının ve çalışma ücretlerinin yeterince cazip olmadığı bir ortamda bunların yeri doldurulamadı.
Havalimanlarında yeniden işe alımlar 2021 yılının sonuna kadar başlayamadı. Başlama sonrası eğitim çalışmaları ve personelin çalışması için resmi yerlerden alınacak izinlerin belli bir süreye ihtiyaç duyulması, istenilen çalışma düzenine geçilmesini 2022 yılı ortasına kadar uzattı. Örnek vermek gerekirse Almanya'da ki Alman Ekonomisi Enstitüsü'nün araştırmasına göre Alman havalimanlarındaki personel eksikliği sayısı 7,200 kişiye ulaşmış durumda.
Bu sonuçla makul bir sabra sahip yolcuların aksaklık olmadan uçağa binmeleri ve uçakta yapılması gereken hizmeti almaları mümkün değildir. Böylelikle aralarında uçma korkusu olan yolcular başta olmak üzere seyahat edeceklerin tümü uçuş tamamlanana kadar stres altında kalacaklardır.
Sorulması gereken soru şudur : Mevcut şartları dikkate alarak yolcular uçma cesaretlerini devam ettirebilecekler midir? Bu sıkıntıları yaşayanlar tekrar aynı sıkıntıyı yaşama cesaretini gösterebilecekler midir? Dönüş yolunda dilleri ve kültürleri farklı olan yerlerden dönebilmeyi göze alabilecekler midir?
Alternatif Turizm - Gideceğiniz Yeri Keşfedin
Alternatif turizm geleneksel seyahatin dışına çıkmak isteyen maceracılar için çeşitli seçenekler sunar. Gezginler için doğayla başbaşa kalmanın ve gidilen yerin kültürünü öğrenmenin en iyi yoludur. Bu seyahati seçenler ayrı bir coğrafyanın ve ayrı bir geleneğin insanlarıyla dostluk sağlamakla kalmazlar aynı zamanda uzun vadede doğanın korunması gerektiğini idrak ederler.
Alternatif turizmi güçlü bir biçimde anlayabilmek için onun değişik ve günümüzde en çok tutulan tiplerini aşağıda sunmaktayız.
Kültür Turizmi
Kültür turizmi gidilen yerdeki toplumların tarih boyunca var olan kültür ve medeniyetlerini, folklorunu, dini inançlarını görmek ve anlamak, yerel halkın içine girerek bir nevi ailenin diğer bir ferdi olmaktır.
Tarım Turizmi
Tarım turizminin amacı turistlerle yerel halkın çalıştığı tarım sahalarının faaliyetlerini kavuşturmaktır. Özellikle hasat zamanı turistler yerel insanların tarladaki çalışmalarına katılarak tarımla ilgili daha önce bilmedikleri, görmedikleri bir çok şeyi öğrenirler.
Kırsal Alan Turizmi
Kırsal alanlarda özellikle hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde yöre halkı ile birlikte hayvansal ürünlerin elde edilmesi için iş birliği yapmak kırsal alan turizminin bir parçasıdır.
Ekoturizm
Çevrenin korunması amaçlı, yerli halkın iyi bir yaşam sürmesi için yapılan çalışmalara katılmak eko turizmin basit bir tanımıdır. Daha önce gidilen yerlerdeki gelişmeleri yerinde görmek ve gerekli çalışmaları yapmak için tekrar edilen ziyaretler eko turizmin istenilen amaçlara ulaşmasını sağlar. Eko turizm alternatif turizmin en iyi örneğidir.
Macera Turizmi
Macera turizmi adrenalin yükselmesine düşkün sporcuların rağbet ettikleri, doğaya meydan okumak için heyecan verici hatta tehlikeli sporları yapan kişilerin bu amaçlarını yerine getirebilmek için dünyanın her yerine yaptıkları seyahatin konusu olan turizmdir.
Alternatif Turizmin Önemi
Alternatif turizmin en başta gelen önemi çevreye ve onu meydana getiren her şeye saygı duymaktır. Hedef gidilen yöre halkıyla beraber hoş vakit geçirmek, onlarla olan yakınlığı daha üst seviyelere taşımaktır.
Alternatif turizm gezginler tarafından ziyaret edilen yerin ekonomik, sosyal ve çevresel bünyesinin dikkate alınması için ortaya konulmuş bir turizm tarzıdır. Yapılacak seyahatin nedeni sadece eğlenmek olmayıp doğal kaynaklarının değerlerinin korunmasına katkıda bulunmaktır.
Kütlesel turizmden farklı olarak alternatif turizm sosyal ve bireysel seviyede kültür değişimine katılmayı amaçlar. Turist grupları alternatif turizmde genel olarak küçük sayıdadır. Böylelikle doğanın en rasyonel şekilde kullanımı sağlanır. Doğal korunma alanları genel olarak yerel topluluğun yaşadığı yerdedir. Bunlar sık sık uğranılan ana destinasyonların bir parçasıdır.
Otellerdeki En Mikroplu Yerler
Kullandığımız her eşyada bulunan bakteri, virüs, mantar gibi mikroplara günlük hayatımızda maruz kalırız. Yapılan incelemeler çevremizde bulunan mikropların varlığını ve onların nasıl hastalık bulaştırdığını ortaya koydu.
Eğer bilim adamları etrafımız mikroplarla sarılıdır diyorlarsa otelleri bundan hariç tutamayız. Amerika’daki bilim üzerine kurulu bir blog otellerde uzak durmamız gereken, hiç olmazsa hastalık kapmamamız için temizlemek zorunda olduğumuz en fazla mikrop barındıran eşyaları sıraladı.
Aşağıda tuvaletlerden bile daha fazla mikrop taşıma özelliğine sahip otel eşyalarının listesini sunuyoruz. Bunlarla ilgili detayların içine girerek otel odasında kaldığınızda mikroplardan kendinizi nasıl koruyacağınızı, bulaşmaması için neler yapılması gerektiğini sizlere söyleyeceğiz.
- Asansör düğmeleri
- Kapı kolları
- Banyo mobilyaları
- Televizyon uzaktan kumanda cihazları
- Masa veya sandalye
- Telefon
- Elektrik düğmeleri
Asansör düğmeleri
Kapsamlı bir araştırmaya göre otel asansörünün düğmeleri en pis madde olarak öne çıktı. Asansör düğmeleri mikrop barındırmaya o kadar yatkın ki barınan mikrop adedi bir kapı kolunda veya evin banyo kapısının topuzundaki mikrop adedinden 1,477 adet, ev tuvaletinden 737 adet daha fazla.
Kapı kolları
Çalışmaya göre otel konaklamanızda dikkat etmeniz gereken bir diğer eşya kapı kolları. Oteldeki kapı kolları veya topuzlar evdekilere göre 1,839 adet daha fazla mikrop taşımaktalar. Evinizdeki tuvaletteki mikroplardan ise 918 adet daha fazla.
Banyo mobilyaları
Banyo konsolu veya kabini fazlaca mikrop barındıran eşyalardan biridir. Travelmath tarafından yürütülen çalışmaya göre otellerin banyo mobilyasında 1,288,817 adetten fazla CFU (Koloni Oluşturan Birimler) bakterisi bulunmaktadır.
Uzaktan kumanda cihazı
Uzaktan kumanda cihazı oteldeki oda temizlik ekibi tarafından fark edilmeyen, bu sebeple de silinmeyen aletlerdendir. Maalesef bu alet üzerinde bir çok mikrop barındırır. Travelmath çalışması ortalama televizyon uzaktan kumanda cihazının üstünde 1,211,687 CFU bakterisi olduğunu söylüyor.
Masa
Otel odasındaki bir yazı masası zararsız gibi gözükebilir. Yine yapılan araştırma masanın yüzeyinde 604,907 CFU bakterisi olduğunu ortaya koyuyor.
Oda telefonu
Mikropları barındıran bir diğer otel odası eşyası baş ucunuzdaki telefondur. Üstünde yaklaşık 4,250 adet CFU bakterisi bulunur.
Aydınlatma düğmeleri
Yine oda temizlik görevlilerinin ihmal ettiği bir diğer madde aydınlatma düğmeleridir. Kapı kollarını, masa üstlerini, komodinleri temizleyen görevlilerin aklına aydınlatma düğmelerini temizlemek gelmez. Bu sebeple Amerika Mikrobiyoloji Cemiyeti aydınlatma düğmelerini otellerdeki en kirli eşyalar arasında sayarlar.
Kendinizi korumak için ne yapmalısınız?
Hiç endişelenmeyin ve paniğe kapılmayın. Uzmanlar oteldeki kirli maddeleri ellediğinizde ellerinizi yüzünüze götürmemenizi öğütlüyorlar.
Diğer yapmanız gerekenler
- Bu maddeleri elledikten sonra kesin olarak ellerinizi sabunla yıkamanız.
- Mikrop barındıran yerleri dezenfektan özellikli ıslak bezle silmeniz.
- Özellikle televizyon kumandalarını silmekten başka ellerinizi virüs ve bakterilerden korumak için ekstra gayret sarf etmeniz.
Bursa'nın İlk Gastronomi Festivali Düzenlendi
Bursa’nın ilk gastronomi festivali Bursa GastroFest, 2 bine yakın kişinin katılımıyla Botanik Park da gerçekleşti. ‘Gelenekten Geleceğe’ teması ile düzenlenen festivalde Bursa’nın eşsiz lezzetleri görücüye çıkarken paneller ve workshoplar ile lezzet tutkunları unutulmaz bir gün yaşadı.
Festival düzenleme komitesinde yer alan İtaltur kurucu ortağı ve genel müdürü Hande Arslanalp Bursa Gastrofest’in temasının GELENEKTEN GELECEĞE Geleneksel mutfağa ilişkin bilginin ve geleneksel damak tadının gelecek nesillere öğretilmesi ile mutfak kültürünün sürdürülebirliğinin sağlanması olduğunu söyledi.
Hande Arslanalp ayrıca köklü bir tarihi geçmişe ve günümüze dek varlığını sürdürebilmiş doğal güzelliklere,verimli topraklara, elverişli iklime ve temiz suya sahip olan Bursa’nın yeme içme kültürünü konuşmak, tanıtmak, yerel yiyecek üretimini, temiz suyunu desteklemek ve geleceğe taşımak, geleneksel mutfak ile geleceği bir arada düşünerek ,doğru tarifini yaparak gelecekteki mutfağı yapılandırmak, uluslararası mutfakları geleneğimize bağlı kalarak irdelemenin festivalin en önemli amacı olduğunu ekledi.
Festivale 2 Bin Kişiye Yakın Kişi Katıldı
Şehrin ilk gastronomi festivaline, yurdun dört bir yanından yoğun katılım gerçekleşti. 2 bine yakın kişinin katıldığı festivalin açılışındaki konuşmasında Bursa’nın zengin kültürel mirasına vurgu yapan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cüneyt Şener, “Ülkelerin ve şehirlerin zenginlikleri, sahip oldukları kent mimarisinin yanı sıra kültürel mirasıyla da ölçülür. Gastronomi de kentlerin kültürel birikimlerinin en önemli göstergelerinden biridir. Bursa, gastronomi turizmi konusunda her ne kadar geç kalmış olsa da Bursa GastroFest ile hızlı ve güçlü bir organizasyonun fitilini ateşledi” dedi.
Türkiye’de gastronomi teması ile anılan ilk üç şehirden birinin Bursa olduğunu da kaydeden Şener, “Bu kapsamda BTSO olarak; Bursa ile özdeşleşen 7 adet ürünümüze coğrafi işaret aldık. Kestane şekeri için de Avrupa Birliği nezdinde tescil başvurusunda bulunduk. 6 bin yıllık kültürel birikime sahip Bursa’da, gastronominin turistik ve kültürel kalkınma noktasında büyük önemi olduğuna inanıyor ve ön palana çıkarılması için çaba sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.
İlk Ama Son Olmayacak
Bursa Skal Kulubü Yönetim Kurulu Başkanı Gülçin Güleç de Bursa’nın gastronomi turizminden aldığı payı yıllardır artırabilmek için büyük çaba sarf ettiklerini ve bu düşünceden hareketle GastroFest’in doğduğunu kaydederek “Türkiye’nin dört bir yanından 2 bine yakın gurmeyi bir araya getirdiğimiz için çok mutluyuz. Yıllardır kentimizin gastronomi turizminden aldığı payı nasıl artırabiliriz diye düşündük ve sonunda titizlikle işlediğimiz GastroFest’i hayata geçirdik. Bursa’nın gastronomi kimliğine güçlü bir vurgu yaptığımız festivalimiz, eşsiz lezzetlerimizi vitrine çıkarmamıza vesile oldu. Yoğun ilgiyle gerçekleşen BursaGastrofest nedeniyle Bursa’daki otellerin tam doluluğa ulaşması da ayrıca bizi mutlu etti. İlk ama son olmayacak etkinliğimizle gelecek yıl daha güçlü bir yapıda yeniden lezzet tutkunlarının huzurunda olacağız" şeklinde konuştu.
Fettah Can Konseri
Bursa GastroFest’te Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Irmak Aslan, Rehber-Yazar-Televizyon Programcısı Saffet Emre Tonguç; Yazar Müge Akgün, TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı-Feyz Süt Sahibi Sencer Solakoğlu, Alara Tarım Ürünleri Yönetim Temsilcisi Senih Yazgan, Sürdürülebilirlik-İklim Değişikliği Aksiyon Lideri Dr. Duygu Erten, Arkeolog-Gıda Mühendisi Doç. Dr. Ahmet Uhri, Gastronomi Küratörü Gamze İneceli, Ünlü Şef Maksut Aşkar, Yemek Tarihçisi Doç. Dr. Özge Samancı, Kebapçı İskender, İskender İskenderoğlu ve Evlatları Yönetim Kurulu Başkanı Sabit İskenderoğlu ile Gurme-Yemek Yazarı Nevin Halıcı konuşma yaptı.
Workshoplarda ise D-ream Grubu Kurumsal Mutfak Şefi Melih Demirel, Kebapçı İskender, İskender İskenderoğlu ve Evlatları Yönetim Kurulu Başkanı Sabit İskenderoğlu, Mürver Restoran Şefi Mevlüt Özkaya, Bursa Hilton&Hampton by Hilton Mutfak Direktörü İbrahim Tunuslu ve Tohum Platformu Kurucusu Mine Ataman yer aldı.
Ünlü Sanatçı Fettah Can’ın da sahne aldığı Bursa GastroFest, Subway Jazz Station konseri ile sona erdi.
Saffet Emre Tonguç ve Serda Büyükkoyuncu'ya Özel Ödül
Bursa GastroFest kapsamında Bursa Skal Kulübü tarafından Profesyonel Rehber-Yazar-Televizyon Programcısı Saffet Emre Tonguç’a NTV’de yayınlanan Ayrıcalıklı Rotalar programı için ‘En İyi Televizyon Programı’ ödülü,
Bilim, Seyahat ve Tarih Yazarı Serda Büyükkoyuncu’ya ‘En İyi Seyahat Yazarı’ ödülü verildi.
Bursa’nın gastronomi turizmi konusunda önemli bir adım attığını kaydeden Tonguç ve Büyükkoyuncu, Bursa GastroFest’in çok başarılı geçtiğini belirterek ödüle layık görüldükleri için de ayrıca çok mutlu olduklarını dile getirdi.
KURAP (Kurumsal Acenteler Platformu) Haziran ayı Olağan Toplantısı
KURAP (Kurumsal Acenteler Platformu) Haziran ayı olağan toplantısı Moris Turizm ev sahipliğinde gerçekleşti .
Gündem maddeleri arasında yer alanlardan bir tanesi Türk Hava Yolları'nın hayata geçirdiği Turkish Airlines Holidays projesi içinde yer almak isteyen KURAP üyesi acentelerin gerekli koşulları yerine getirebilmeleri için Türk Hava Yolları'na yazılı olarak başvuruda bulunmaları konusu oldu.
Bir diğer gündem maddesi ise KURAP'ın kuruluş misyonlarından biri olan sektöre yeni eleman yetiştirilmesi için eğitim imkanı sağlama önerisiydi.
Aramızda olamayan Sevgili Tarık Sökmenoğlu , Laura Bahar Tatlı ve Sinan Yalman’a acil şifalar diliyor ve Feriye’nin güzel ortamında gerçekleşen toplantı için Moris Turizm’e teşekkür ediyoruz .
İş Seyahati Yapanları Stres Altına Sokan Nedenler
İş amaçlı seyahatler yeniden başladı. BCD firmasının çalışması seyahat eden iş adamlarını strese sokan nedenleri ortaya koydu.
Corona durumunun hafiflemesinin şirketlere olumlu yönde ciddi sayılabilir etkisi oldu. Şirket çalışanlarının büyük kısmı yeniden seyahat etmeye başladılar. Hava yolu ile seyahat edenlerin pandemi öncesi oranı yüzde ellinin üstüne çıktı ve çıkmaya devam ediyor. Bu oranın artması için iş seyahatine çıkan personelin stres yaratan faktörleri de öğrenmesi gerekiyor. Bunların başlıcası pandemi bağlantılı seyahat aksamaları, seyahat kısıtlamaları ve jeopolitik olaylar.
Araştırmayı yürüten BCD firması dünya çapında iş seyahati yapan 875 yolcuya seyahatleri sırasında onları en fazla strese sokan nedenleri sordu. Araştırmaya katılanların %89’u işverenin çalışanlarını firma içinde mutlu görmek istediğini; ancak sadece %51’i ise çalışanlarının daha konforlu seyahat etmelerini istediğini ortaya koydu.
Araştırma sonuçlarını aşağıda göreceksiniz.
İş seyahati öncesi stres yaratan birincil derecede 3 faktör:
- Corona ile ilgili istenilenleri anlamak ve istenilen evrakları hazırlamak (%54).
- Varılacak yerdeki istenilen şartlarda değişiklik olması halinde yeniden rezervasyon yapmak (%44).
- İş hayatı ile aile hayatını dengelemek (%41).
Uçuş rezervasyonu yapmak (%18) ve otel ayarlamak (%16) en az stres yaratan nedenler arasında yer aldı.
Seyahat esnasında stres yaratan ana nedenler:
- Uçuşun gecikmesi ve iptali (%64).
- Transit uçuş için az zaman kalması (%53).
- Uzun uçuşlarda ekonomi sınıfında uçmak (%40).
Varış yerindeki oryantasyon veya otel transferi ise en az stres yaratan faktörler olarak yer aldı (%13).
Seyahat sonrası etkenler:
- Ofiste kalan işlerin yetiştirilmesi (%51).
- Masraf listesinin hazırlanması (%45).
- Aile ile ilgili ihmal edilen işlerin yapılması (%39).
Jet lag ve seyahat esnasında iş randevularının takibi en düşük derecede stres nedeni olarak gözlemlendi (%21)
Şirketler çalışanlarının iş seyahatlerinden memnun olmasına nasıl katkıda bulunabilirler?
Şirketler iş seyahatine çıkan elemanlarının memnuniyeti için seyahat politikalarını onların lehine değiştirebilirler. Direkt uçuşlara izin vermek, koltuk seçimi yapmalarını sağlamak, uzun uçuşlarda business sınıf tercihine olanak sağlamak iş seyahati yapanları mutlu edecek imkanlardır.
Gidilecek yerdeki restoran ve beslenme önerileri, kalınan otellerde onlar için spor salonu üyeliği, gidilen yerde haftasonları gezmelerini temin etme, iş seyahati yapan elemanların memnuniyetini sağlayacak diğer davranışlar olacaktır.
Otel aktiviteleri
İş seyahati yapan eleman için seçilen otel önem taşır. Araştırma sonuçları düşük mevkilerde bulunan, kötü servisi olan otellerin iş seyahatlerinde stres yaratma açısından dördüncü ana sebep olduğunu göstermektedir. Otel konaklaması söz konusu olduğunda oda sıcaklığının ayarlanabilmesi, ses geçirmez özelliğinin bulunması ve sağlıklı yemek menüsü üzerinde en çok durulan özelliklerdendir.
Müşterilerinizin Seyahatlerinin Rahat Geçmesi İçin Neler Yapabilirsiniz
Günümüzde dijital teknoloji her geçen gün gelişirken turizm profesyonellerinin müşterilerinin rahatı için bundan azami şekilde faydalanması gerekir. Hizmet sektöründe hizmet kalitesinin her yerde ve her zaman derecelendirildiği bir zamanda yaşıyoruz. Konaklama öncesi ve sonrası müşterilerinizin konforu için yapacağınız katkılar fark yaratacaktır.
Covid sonrası Kişiye Özgü Davranışlar
Özellikle küresel pandemi sonrası hava yolları, oteller ve turizm acenteleri arasında sıkı bir rekabet oluştu. İyileşme sonrasında seyahat edenlerin beklentileri de değişti. Her zamandakinden daha fazla korunmak, kendilerini güvende hissetmek ve kendilerine eşlik edilmesini ister oldular. Bugün oteller için ücretsiz wi-fi, sağlık odası, bagaj emaneti ve hatta daha fazlası istenilmeden verilen hizmetler arasına girdi. Seyahat edenler artık zahmetsiz, kolaylaştırılmış, ucuz seyahat deneyiminin garantisini istiyorlar.
Bu istekler doğrultusunda profesyonel turizm hizmeti verenler müşterilerinin aşağıda sıralanan taleplerini yerine getirmek zorundalar:
Öncelikle profesyoneller seyahat edenlerin güvenli şekilde tatil yerine varmalarını, sınır kapanma durumu halinde müşterilerinin yaptığı tüm harcamaları onlara geri ödemeyi kabullenmelidirler.
İyi fiyat, gecikmesiz seyahat ve son dakika fırsatları artık tüm nesillerin istekleri arasında yer alıyor. Aynı şekilde gezegenin korunması için alınan önlemler ve sürdürülebilir turizm de sorumluluk taşıyan gezginlerin gündeminde.
Seyahat öncesi verilen lüzumlu tavsiyeler, kişi ve firmalara özel tur paketleri oldukça fazla takdir gören davranışlar arasında.
Konaklama veya Seyahat Öncesi Dönemi
Bu dönem müşterinizin internetteki web sitenizi ilk tıkladığında veya seyahat acentenizin kapısını açıp içeriye adımını attığı anda başlar. Bu dönem aynı zamanda seyahatin başından sonuna kadar geçerli olan en hayati andır. Aşağıda bu dönemin rahat ve sevimli bir şekilde geçmesi için bazı ip uçlarını bulacaksınız.
Seyahat Organizasyonunda Yaratılacak Katma Değer
Seyahat edenler telefonlarında ve tabletlerinde onlara her türlü bilgiyi verecek olan aplikasyonlara sıkı sıkıya bağlıdırlar. Yapılması gereken onlara daha fazla bilgi girişi sağlamak yerine sahip oldukları bilgileri en doğru şekilde kullanabilmeleri için onlara yardımcı olmaktır. Turizm hizmeti veren profesyonellerin buradaki rolü seyahat boyunca müşterilerine bulundukları yerdeki imkanlardan faydalanabilmeleri için rehberlik etmektir. Müşteri tatili düşündüğü andan itibaren kendisini mutlu hissetmelidir.
Bu adımı onlar için en yararlı hale getirmek ancak kişisel çözümlerin peşine düşmekle olur. A yerinden B yerine seyahat etmek için yapılacak program aile için ayrı, tek başına seyahat edenler için farklı, öğrenci için farklı, iş adamı için farklı olmalıdır.
Daha İyi Destek İçin Resmi Web Sitesi ve Stratejik Ortaklık
Seyahat edeceklerin seyahate çıkmadan önce çok fazla araştırma yapmaları işlerine gelmez. Hangi aşı gerekli, gidilen ülke hangi evrakları istiyor, bunlara ek olarak sertifika gerekli mi gibi.
Zaten kimse kendisinden istenilen evrakları vermek için saatlerce sırada beklemek istemez. Seyahat profesyonelleri neden müşterilerinin işlerini kolaylaştırmak, gidilen yerde istenilecek evrakların önceden temini için onlarla ortak çalışmasın. Özellikle günümüzde kağıt yerine dijital görüntünün yeterli olduğu durumlarda.
Uzaktan çalışan gezginler için her şeyin hızlı bir şekilde yapılması lazımdır. Sonunda istenilen giriş belgelerinin e posta adreslerine veya akıllı telefonlarına veya adreslerine mektup ekinde gelmesi gerekir. Amaç seyahate çıkan müşterinin profiline göre işini kolaylaştırmaktır.
Kontrol Etmeyi Kolaylaştıran Sistemler
Yeni teknolojiler güvenlikten ödün vermeden kontrol etmeyi kolaylaştırdı. Ama cihaz tarafından tespit edilen bir problem eninde sonunda insan eli tarafından çözülür. Sınır kapılarında ve uçağa binerken kullanılan e Gate ve ABC gate (Otomatik Sınır Kontrolü) sistemleri sırada beklemeyi önleyen çözümlerdendir.
Bir de Kişisel Bilgilerin Korunması Yönetmeliğinin yarattığı sorunlar söz konusudur. Seyahat edenler kişisel bilgilerinin yayılması konusunda kuşkulu davranırlar. Onlara bunun çok iyi korunduğuna dair güvence vermek gerekir.
Konaklama ve Konaklama Sonrasının İhmal Edilmemesi Gerekir
Konaklama öncesi ve konaklama sonrası dönemler sürekli olarak değişim gösterirler. Müşterinizin memnuniyeti ile ilgili yazışmalar, özel platformlarla ilgili düşünceler, seyahat eden gruplar arasındaki mesajlaşmalar hizmet kalitenizi birçok kişiye duyuracaktır. Kullanabileceğiniz tüm pazarlama imkanlarını kullanarak konaklama öncesi gösterdiğiniz tüm çabaları müşteri sadakatine dönüştürün. Facebook, Instagram, Twitter gibi sanal topluluklar müşteri memnuniyetinin yayılması için bulunmaz imkanlardır. Memnun kalan müşteriler adeta bir büyükelçi gibi davranarak sizin daha fazla potansiyel müşterilere erişmenizi temin edeceklerdir.